27 Ekim 2008 Pazartesi

Zeyna Olup Brifing Veresim Var



Ben küçükken Zeyna diye bir dizi vardı(bir ara tekrar yayınlandı ama kaldırıldı galiba sonradan). Ablamla oturur, izlerdik hep. Hem mitolojiye ilgi duyduğumdan, hem ekşın olaylarını sevdiğimden, hem de kahramanın bağğyan olmasından mütevellit pek severdim. Bir lilililiiiiii yapardı, bir de garip bir silahı vardı atar dururdu oraya buraya. Herkesi de döverdi, oh ne bal.

İşte benim de bu aralar Zeyna olup, herkesi dövesim var. Çok pis kafamı bozuyorlar. Anlayamıyorum şu ülkede neden herkes Türkçe özürlü? Neden takımelbiseliamcalar bile beceremiyor bunu? Neden en çok izlenen televizyon kanalları bile beceremiyor bunu? Neden gazeteler bile beceremiyor bunu? Neden? Neden İngilizce kelime kullanarak artiz(!)lik taslıyorsunuz?

Mesela bugünlerde en çok dikkatimi çeken kelime "brifing". Genelkurmayla çıkan haberlerin yarısında brifing geçiyor(Ör: Genelkurmay'dan kabineye brifing). Ayıp yahu, hadi biz yaşı kemale ermemiş, parende atsak kimsenin dikkatini çekmeyecek kimseleriz. Ama toplumu yönlendirmede bu kadar etkisi olan kişilerin böyle davranması ne derece doğru? Türkçe'nin suyu mu çıktı allasen. Ya da bir gazeteci neden 'çek'(check) eder, etse bile neden bunu köşesinde belirtir?

İngilizce kullanmaya pek hevesli bu kurumlarımız daha Türkçe'yi doğru düzgün kullanmayı becerebiliyorlar mı acaba? Mesela televizyon kanalları dahi anlamına gelen de'yi sıkça birleşik yazıyorlar -ki bu da beni sinir krizlerine sokan hataların başında geliyor. Dayanamıyorum bu de'lerin birleşik yazılmasına. İnsaf, biz bunu 2., 3. sınıfta öğreniyoruz; ama yıllardır yayın yapan saygın! kanallarımız hala doğru yazamıyorlar.

Ben çok takıntılı biriyimdir. Yazım yanlışları konusu da buna dahil. Bu dahi anlamına gelen de'ler meselesi de takıntı bende. Daha başkaları da var. Mesela herkes'e 'herkez', değil'e 'deyil' (aslında ğ yerine y kullanma durumu bir çok kelimede ortaya çıkabiliyor) diyenler de var. Bana rahatsızlık verme konusunda bu üçü başı çekiyorlar.

Ben bu konuda kendimden çokça büyükleri bile eleştirmekten geri durmazken; televizyon kanalı gibi, gazete gibi Türkçe'nin en doğru kullanılması gerektiği yerler bunu yapmaya devam ederse, İngilizce kelimeler kullanmak için bu kadar çabalarsa bu toplum nasıl anadiline sahip çıkacak? Nasıl onu doğru ve hakettiği şekilde kullanacak? Bunları gördükçe üzülüyorum. Üzülüyorum Karamanoğlu Mehmet Bey için, Yusuf Has Hacib için, Ali Şir Nevai için, Kaşgarlı Mahmut için... Üzülüyorum.

Ama yapacağımı biliyorum ben. Zeyna'nın tuhaf aletlerinden elime alıp, vereceğim ben de bir 'brifing'. Bundan sonra herkes başta dahi anlamına gelen de'leri ayrı yazmak üzere tüm Tükçe kurallarına uyacak, diini en güzel şekilde kullan(maya çalış)acak, one gereken değeri verecek. Eee brifing bu, boru değil!

1 yorum:

Adsız dedi ki...

Türkçe konusunda bende bayağı takıntılıyımdır zira takıntılı olmak da gerekir diye düşünüyorum. Misal, emolara sinir olmamın sebebi bu Türkçe katliamıdır. Biz bu konuyu daha önce tartışmıştık sınıfta falan, yahu devletin en önde gelen adamları, halkın gözünün dibindeki insancıklar bile Türkçe'mize dikkat etmezlerken, sen gençlerden ne bekliyorsun ki?

Sonra Edebiyatçılar yakınmaya başlar bu gençlere n'oldu diye, biz de bahane uydururuz, "hocam falanca böyle yapıyor, biz naaapalım?!"

Bir de şöyle saçma bir durum vardır ki, onların bizi bilinçlendireceği yerde, biz onlara hayat dersi veriyoruz resmen. N'olur Allah'ım, bu insancıklardan birinin eli bi' kaysın, google'a falan yanlış bir şey yazsın, bu bloga düşsün yolu, okusun şu satırlarımı. *Amin* =P

MoonshieLd *