31 Ekim 2008 Cuma

Dekart Bizi Diskoya Götür


Sınavlar dün başladı, bugün de 2 tane sınavımız vardı; coğrafya ve felsefe. İşin coğrafya kısmı tamam da, felsefe olunca bir duraklıyor insan. Çünkü felsefeyi daha ilk kez görüyorum ve sınavlarına da daha önce hiç girmedim. Ama aslında sorun daha önce felsefe yazılısına girmemem değil. Sorun, İlker Hoca...

İlker Hocamız okulda kendisini kimseye sevdirmemeyi başarmış nadide ve güzide bir insan. PDR'cidir; ama (maalesef) felsefe ve psikoloji derslerine de girmektedir. Şimdi biz bu adamı sevmiyoruz; ama bir sorun bakalım neden sevmiyoruz? Sevmiyoruz efendim; çünkü adam çok garip. Garip bir konuşması, garip tavırları var. Garip bir ders anlatışı, yani anlatmayışı var. Bildiğin anlatmıyor işte. Biz TM olmamıza rağmen bile sene başından beri "felsefe nedir?"i tartışıyoruz. Ha bir de hoca sürekli konuyu futbola getiriyor, futbol muhabbeti yapıyor, Fenerbahçe'yi kötülüyor; ama bu felsefenin ilgi alanına girmediği için bunu belirtmeye gerek yok sanırım. Gerçi İlker Hoca'ya göre giriyormuş. Çünkü felsefe doğru düşünme bilimiymiş, doğru düşünen insan da fenerbahçeyi tutmazmış bikbikbik... İşte böyle bir insan. Neyse konuyu dağıtmayalım. Bizim sene başından beri felsefe adına işlediğimiz tek konu "felsefe nedir?" ve "philia+sophia=bilgelik sevgisi" olunca, yazılı kapsamı da 1. ünitenin tamamı olunca azıcık tırstım. Tırstım çünkü çalışmadım, çalışmadım çünkü canım istemiyordu...

2. ders coğrafya sınavına girdik, 6. ders de felsefe sınavı. Coğrafyadan sonra dedim azcık bakayım ne var ne yok şu kitapta diye; ama hiç bir şey anlamadım. Çünkü arka sırada oturan kızlar kafa atmama sebebiyet verecek şekilde çok gülüyor ve konuşuyorlar, sınıf gürültülü ve tabii ki canım istemiyor. Sonra kafa atmak istediğim kızlardan biri "okuma parçalarına çalış, hoca dedi" dedi(bak arada işe de yarıyor). Piki dedim azcık ona bakayım ama onlar da çok salaktı. Hele de "Akıl, Bilgi, Kılgı" diye bir parça vardı ki hem komikti hem salaktı. Onları da salladım o yüzden.

Ve bunlar olurken kader anı yaklaşıyordu... Yaklaşıyordu, yaklaştı, az kaldı ve geldi. Bir de baktım ki sınav sınfımdayım. Neyse kağıtlar dağıtıldı şöööle bir baktım sorulara hiçbirini de bilmiyorum. Başladım sallamaya. Yalnız benim de öyle bir sallayışım vardır ki destan gibi maaşallah! Öküz gibi yazdım yazdım bir baktım daha 3 soru var, 10 dakika kalmış sadece. Hem de sona bıraktıklarımın atmasyonu bile zor. Neyse bir soruyu daha yaptım, bir sorudan da açıklanacak üç kavramdan birini açıkladım kiii zil çaldı. Ben de mecburen vermek zorunda kaldım. Arkadaşlarla sınavın analizini yaparken neredeyse bütün sorulara aynı cevapları verdiğimi farkettim. Ayrıca 1089348 kere düşünmek, 23864 kere insan, 87233 kere de felsefe kelimesini kullanmış idim.

Neyse son ders konferans gibi bişi vardı; ama bizim kızları da kötü yola sürükledim ve girmedik konfransa. Muhabbet ediyorduk, sonra üst dönemden Semra geldi. "Aman onun notu boldur, ben geçen sene sorulardan birini hiç yapmamıştım yine de 100 almıştım, okumadan not veriyor zaten." dedi. Ben de onun üzerine "biliyor musun bu yeni saç modelin cidden sana çok yakıştı" dedim. İyi demişim beee..

6 yorum:

Merush Hanım dedi ki...

Seni okurken lise günlerim geliyor aklıma ve çok keyifleniyorum. Kendime benzetiyorum seni ben, bu iyi bişey; üzülme :)

Ayrıca felsefe dersi ile ilgili her türlü bilgiyi bir e-posta uzaklığında olan benden alabilirsin, zevk duyarım. Ama lütfen coğrafyayla gelme bana! :)

Amélie Poulain dedi ki...

Çok mutlu oldum Merush. Bir de felsefeyle ilgili bu teklifini kendimi hiç naza çekmeden kabul ediyorum.(=
Saygılar, sevgiler.

babegazelle dedi ki...

walla benim de lise anılarım canlandı,bizim felsefeci kokoş işve cilve bi kadındı dil sınıfları karı kız sınıfı olduundan kadını her ders saçtı makyajdı dergiydi lafa tutardık bu da ders işlemeyi unuturdu ööle kaynardı

Adsız dedi ki...

hayat ne ilginç di mi, felsefe yapmak için hoca var?? bence hiç gereği yok ben sana 2-3 sayfa felsefe yapıverim=)

narziss dedi ki...

sayısalcı olmama rağmen !!!felsefeye bayılırım..keşke felsefe okusaydım hatta.. hayatın manası orda..
bi de hocayı yönlendire bilirsin.. soru soraraktan..çok ilginç konular çıkacaktır..
felsefe öğretmeni mi olsaydım acep??

Amélie Poulain dedi ki...

Eminim siz olsaydınız çok daha ilginç geçerdi felsefe dersleri.
Şu an işkenceden başka bir şey değil.
Oysa çok umutluydum, seveceğimi zannediyordum; yine de sevebilirim belki ama bu şartlar altında değil. En azından o sınıfta ve o derste değil.
Zannetmiyorum ki sorularla da dersin akışını değiştirebilelim; ama denemekte de fayda var tabii...