14 Kasım 2008 Cuma

Frizbi Bulamadınsa...


Bugün cuma olmasından mütevellit bazı planlarımız vardı bizim, daha doğrusu varmış da ben unuttum.


I'was(kendisi sıra arkadaşım olur): S....'ye geliyor musun bugün?
Ben: Höee niye gelicem ki?
I'was: Gitçektik ya, unuttun mu yoksa?
Ben: Imm, öyle mi? Peki olur, gideriz. Tamam yani... Gidiyoruz.


Neyse candostum güzel insan I'was'ın da katkılarıyla 5 kız arkadaş olaraktan S.... kişisine gittik. Yedik, içtik, güldük, konuştuk; güzeldi yani. Oradan ayrıldığımızda saat 6'yı geçiyordu. Bizim de canımız yürümek istediğinden dolmuşa binmeyelim aval aval, konuşa konuşa gidelim dedik. Önce I'was kişisini yolcu ettik İzmir'e. Daha sonra da yürümeye başladık. Bir yandan eski anılarımızdan bahsedip gülüyorduk(çünkü hepsi ayrı bir komedi ve gerzeklik), bir yandan da insandışı yaşam formu hareketleri sergiliyorduk. Gittiğimiz istikamet sebebiyle Bursa-İzmir sürat yolunun kaldırımında yürümekteydik.


Tabii buraya kadar anormal bir şey olmadı, en azından bizim normallik anlayışımız çerçevesinde. Lakin biz bir araya geldiğimizde olayların normal seyrinde akması gibi bir şey hiçbir zaman gerçekleşmemişti ve yine bir şey olacaktı. Oldu da. Ama bu seferki gerçekten de insanın hayalgücünü aşan bir olay, yüksek performans gerektiren bir eylem. Neyse olaya dönelim... Biz kaldırımda yürüyorduk, aniden yanımızdan geçen arabının içinden bize doğru bir şey fırladı, daha doğrusu fırlatıldı. Tak diye önümüze -tam da benim önüme hatta- kutu gibi bir şey düştü. Bi' ilk olayın şaşkınlığıyla kalakaldık. Sonra ayağımın ucuyla dürtükleyince kutuyu; kutunun içindeki nesneler dökülmeye başladı. Evet, bu kutu bir 'mandalina kabuğu kutusu'ydu. Okurken bile hönk'lemenin imkansız olduğu şu durumu bizzat yaşadım, evet.


Bu durumun bana kazandırdığı çok şey oldu. Misal artık lügatıma 'mandalina kabuğu kutusu' şeklinde eşsiz bir sözcük öbeği girdi. Sonra bu kutunun frizbi gibi kullanılabilineceğini öğrendim; çünkü kutu önüme çok artistik bir şekilde fırlatılmıştı, aynı frizbi gibi. Ayrıca bir adet dikdörtgensel kutu ve mandalina kabuklarıyla ucuz yoldan, evde frizbi yapılabilineceğini öğrendim. Trafiğe çıkarken kask takılması gerektiğini öğrendim. Ve Türk insanının mandalina kabuklarını rastgele yola atmayacak kadar çevreci (önce onu bir kutuya koyduktan sonra diğer insanların üstüne fırlatıyorlar çünkü) olduğunu öğrendim.


Evet, benim açımdan çok kazanımlı bir gündü. Bir çok yeni şey öğrendim. Orman ne güzel, ne güzel... Saygılar, sevgiler...

9 yorum:

Moonshield dedi ki...

Yalnız o resmi çok beğendim, ilk gördüğümde bunu kesin okumalıyım! dedim :Pp

Tipik türk insanı, anladık da, işte neden kutuya koyup atarki bi insan yaa :Pp geri dönüşümlümüydü bari kutu :Pp çevreyi kirletmicek ya :Pp Türkiye'm sen ne güzel yersin.. Bu olaya uygun olarak bir şarkı söyliyciiğğmmm

Tohumlaaaar fidanaaa fidanlaaağrr ağacaaa ağaçlar ormanaaağ dönmeliğğ yurduğğmmdaaa... (Bir Anchblime coverıdır :Pp)

Ay BU KIZ dedi ki...

canım ülkemin yaratıcı insanları:) bende mandalina kbuğu kutusu istedim bi an.. canım çekti..

Amélie Poulain dedi ki...

Sevgili aerodinamik, hiç insanın çekmez mi? Bu büyük zevkten kim mahrum kalmak ister ki? Ama işte herkese nasip olmuyor bu büyük şeref. Şans meselesi.

Adsız dedi ki...

ne hoş bi olay,dünyada mandalina kabuu kutusu gibi garip bişey fırlatılmış nadir insanlardansındır bu durumda sen şanslı mısın şanssız mısın yoğunlaştığım sorulardan biri. ama asıl yoğunlaştığım soru fırlatan adamın psikolojisi.. böyle bi insan gerçekten hayatımda tanımak isteyeceğim tiplerden:D belki de iyi anına denk geldin adamın, başka duygusal anlarında bilimum başka şeyler fırlatıyodur kim bilir:p kendine dikkat et sevgili amelie koru kendini çok uykum geldi bu arada benim ya össci olmak ne zormuş çalışmanın düşüncesi bile uyku getiriyor

Adsız dedi ki...

Yüzünü göremediğin birinin otobüsten sana tükürmesi ve sen küfredene kadar geçip gitmesi kadar iğrenç değil en azından.Hayır,yaşamadım.Hayırrrr.
EyLüL Kızı

Amélie Poulain dedi ki...

Tamam, ben mandalina kabuğu kutumla mutluyum o zaman.(=

Said dedi ki...

Bende ilk defa duyuyorum kutunun içne koyup atmak. hadi poşete koyup çöpe veya atsın ama kutuluyu ilk defa duyuyorum.. :)

Adsız dedi ki...

ilköğretimde yoldan geçenlerin kafasına meyve suyu dökerdim:) aranızda rast gelen varsa peşin peşin özür dileyeyim:D walla naptmı bilmediğim dönemlerdi:p müthiş bi zevkti hala içim gider...

Adsız dedi ki...

Greetings from Florida! I'm bored at work so I decided to check out your blog on my iphone during lunch break. I enjoy the information you provide here and can't
wait to take a look when I get home. I'm amazed at how fast your blog loaded on my mobile .. I'm not even using WIFI, just 3G .
. Anyhow, good blog!

Check out my web site ... web page